Sanata Hakkında Güzel Sözler – Özdeyişler
-Hepiniz mebus olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz. Hattâ reisicumhur olabilirsiniz, fakat sanatkâr olamazsınız.
-Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.
-Yüksek uygarlığın merdiveni sanattır.
-Sanatkâr, cemiyette uzun ceht ve gayretlerden sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır.
–Sanat ve sanatçıdan yoksun bir toplumun canlılığı olmaz.
-Bir ulusun yeni değişikliğinde ölçü musikide değişikliği alabilmesi kavrayabilmesidir.
-Sanatkar, toplumda uzun çaba ve çalışmalardan sonra, alnında ışığı ilk duyan insandır.
-Milletimizin güzel sanatlar sevgisini, her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek milli ülkümüzdür.
-Türk ulusunun tarihsel bir niteliği de güzel sanatları sevmek ve onlarda yükselmektir.
-Uygarlık doruğunun merdiveni sanattır.
-Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa, tam bir hayata sahip olamaz.
-Bir milletin sanat yeteneği, güzel sanatlara verdiği değerle ölçülür.
-Sanat ve sanatçıdan yoksun bir toplumun canlılığı olmaz.
-Güzel sanatlarda muvaffak olmak, bütün inkılaplarda başarıya ulaşmak demektir.
-Güzel sanatlarda muvaffak olamayan milletler ne yazık ki, medeniyet alanında yüksek insanlık sıfatı ile yer almaktan ilelebet mahrum kalacaktır.
-Sanatçı el öpmez! Bilakis sanatçının eli öpülür. -Sanatçı, esaslı kültür sahibi olmalı ve tarihi iyi bilmelidir.
Bütün sanatlarda, insanı şaşırtan bir yan vardır
Alain
Aristophanes
Sanatta, ancak yeteneğin değeri vardır.
August Everding
Sanat var olmasaydı, gerçeğin kabalığı dünyayı katlanılmaz kılardı.
Sanat; davranışımızı, karakterimizi, adalet ve sempati hislerimizi rafine etmeli; kendi kendimizi tanımamızın, kendi kendimizi kontrol etmemizin, diğerleri için beslediğimiz saygı hislerimizin ve hareketlerimizin yücelmesine hizmet etmeli; bizi adiliğe, zulme, adaletsizliğe ve bayalığa tahammül etmeyecek şekilde geliştirmelidir.
Resim, kelimeleri olmayan bir şiirdir.
Sanatın amacı, ruhumuzu, gündelik hayatın tozlarından temizlemektir.
Resim yapmak, günlük tutmanın bir diğer yoludur.
Rafael gibi resim yapabilmek 4 senemi aldı, ama bir çocuk gibi resim yapabilmek ise bütün ömrümü.
Sizce ressam nedir? Çevresinde gelişen kalp kırıcı veya huzur verici hadiselerin farkına varıp, kendisine şekil veren politik bir kişiliktir. Resim, evleri dekore etmek için yapılmaz. Resim, bir savaş aracıdır.
Resim yapmak, görme özürlü insanın uzmanlığıdır. O, gördüklerini değil; hissettiklerini ve yaşadıklarını resmeder.
Kuralları bir profesyonel gibi öğrenin ki onları bir sanatçı gibi delebilesiniz
Kişi, resime, hayata yaklaştığı gibi yaklaşmalıdır, direkt olarak.
Heykele benzetmek, ressamın bir resim için yapabileceği en yorumdur.
Hayal ettiğiniz her şey gerçektir.
Sanat, bize hakikati bildiren bir yalandır.
Vahşi bir at çizdiğimde, atı göremeyebilirsiniz… Ama vahşiliği kesinlikle görürsünüz!
Dünya bir anlam ifade etmiyor, o zaman neden anlam ifade eden resimler yapayım?
Biz sanatçılar yıkılmayız ve sanatımızı icra etmek için herşeye gücümüz yeter; bir hapishanede, hatta bir toplama kampında, hücremin tozlu zeminine ıslak dilimle resim yapmak zorunda kalsam bile.
Cisimleri gördüğüm gibi değil, düşündüğüm gibi boyarım.
Resim yapabilmek için gözlerinizi kapatmalı ve şarkı söylemelisiniz.
Bana bir müze verin, içini doldurayım.
Küçük bir çocukken annem bana şöyle demişti, eğer asker olursan general olacaksın, rahip olursan Papalığa yükseleceksin. Ama ben ressam oldum ve Picasso olarak kaldım.
Tanrının diğer sanatçılardan farkı yoktur. Zürafayı yaratmıştır, keza fili ve kediyi. Gerçek bir stili yoktur, sürekli yeni şeyler denemektedir.
Herşeyi söylemem ama, her şeyin resmini yaparım.
İyi sanatçılar kopyalar, büyük sanatçılar ise çalar.
Yeni şeyler yaratmak için öncelikle birşeyleri yıkmalısınız.
Soyut sanat diye birşey yoktur. Her zaman bilinen birşeyle başlamak zorundasınız. Sonradan gerçekliğin tüm izlerini silebilirsiniz.
Sanat, gereksiz şeylerin ayıklanmasıdır.
Başkalarını taklit etmek gereklidir, ancak kendini taklit etmek hastalıklı bir davranıştır.
Ben aramam, bulurum.
Yan yana boyanan iki renk, neden şarkı söyler? Birisi bunu gerçekten açıklayabilir mi? Hayır. Tıpkı kimsenin resim yapmayı asla öğrenemeyeceği gibi.
Resim, evleri dekore etmek için yapılmaz. Resim, düşmana karşı savunma veya saldırı amacıyla kullanılacak bir silahtır.
Herkes resmi anlamak istiyor. Neden kuşların ötüşünü anlamağa çalışmıyorlar? Gece, çiçek, kişiyi çevreleyen her şey neden anlaşılmağa çalışılmadan sevilir? Ama resme gelince anlamak istiyorlar. Sanatçının gerektiği için çalıştığını anlasınlar özellikle. Açıklamak gereğini duymadığımız ama bizi büyüleyen doğadaki bir çok şeye verilen önemden çok bir önem verilmemesi gerekir sanatçıya, çünkü o da dünyanın en küçük üyelerinden biridir. Bir tabloyu açıklamaya çalışanlar çok zaman yanlış yola saparlar. Bir süre önce Gertrude Stein neşe içinde tablomun neyi göstermek istediğini anladığını söylemişti. Stein’a göre tabloda üç müzisyen varmış. Oysa bir natürmort idi!
Çocukken herkes bir sanatkardır, zor olan yetişkinken sanatkar kalabilmektir.
Bir sanat eserini yaratmak için tüm kuralları görmezden gelmeli ve unutmalıdır.
Müzik kulak için neyse, renk göz için odur.
Bir göz görür, diğeri sezer.
Sanat görüneni yansıtmaz; görünür kılar.
Hakkında söyleyecek kelime bulamadığım, başka hiçbir şekilde ifade edemeyeceğim şeyleri, renkler ve şekiller ile ifade edebileceğimi farkettim.
Bana göre bir sanat eseri, müze duvarında öylece asılı durmanın dışında politik, erotik ve mistik bir anlam taşımalıdır.
Sanat, aynı anda kendimizi keşfetmemizi ve kendimizi kaybetmemizi sağlar.
Resim üzerinde değişiklikler yapmak, imgeleri yoketmek gibi konulara dair korkularım yoktur, çünkü resmin kendine ait bir yaşamı vardır.
Soyut resim, soyuttur. Sizi yüzleştirir. Seneler önce bir eleştirmen, resimlerimin başının ve sonunun belli olmadığını belirtmişti. Bunu bir övgü olarak söylememiş olsa da aslında övgüydü.
Sanatçı dediğim zaman birşeyler üretenleri kastediyorum… bazısı bir fırçayla – bazısı bir kürekle – bazısı bir kalemle.
Bilinmediği zaman resim pek güç bir şey değildir. Ama bilinince… o zaman çok zor bir şeydir!
Resim yaparken, yanlışların aracılığıyla doğruları göstermelisiniz.
Sanat sizin gördüğünüz değil, başkalarının görmesini sağladığınız şeydir.
Resim yapmayı bilmiyorsanız, resim yapmak sizin için çok kolaydır. Biliyorsanız çok zor.
25 yaşındayken herkesi yeteneği vardır. Zor olan 50 yaşındayken de bu yeteneğe sahip olmaktır.
Eski sanat büyüklerinin sırlarını bilmedikçe, onlar derecesine erişilemez.
Sanatta hiçbir şey, hatta hareket bile tesadüf değildir.
Sanatı düşündüğüm zaman aklıma güzellik gelir. Güzellik hayatın gizemidir. Güzellik gözde değil, zihindedir. Zihnimiz mükemmelliğin farkındadır.
Her resim, kutsal bir limana yapılan yolculuktur.
Sanat eleştirisi yaparken, resmimi alıp tanrı tarafından yaratılmış ağaç veya çiçek gibi bir objenin yanına koyarım. Eğer uyuşmazsa, sanat değildir.
Doğayı resmetmek objeleri kopyalamak değildir; birisinin sezgilerini gerçekleştirmektir.
Resim yapmak çok zor – her seferinde “tamam, oldu” diye düşünüyorsunuz ama aslında olmuyor.
Sanat, el işçiliği değildir; sanatçının tecrübe ettiği duyguların aktırımıdır.
Sanatın gerçekçi ve yararlı olabilmesi için, uhrevi, milli, dini ve ahlaki özellikler taşıması gerekir.
Bir eserin, bütün insanlık için yararlı olması için, iyi ve kötüyü ayırması, güzel ve anlaşılabilir olması gerekmektedir. Sanat ancak, belli bir sınıf için değil, büyük kitleler için yarar sağladığı zaman, sözü edilebilir bir değere ulaşır.
Sanat; düşünebilen, gerçeği görebilen, toplumu anlayabilen insanların işidir.
Eğer uğrunda ömür verilen nice zahmetlere katlanılan, göğüs gerilen sanat, insanı ezmek, sömürmek için kullanılırsa, bu durumda sanatın faydasından değil zararından bahsetmek gerekir.
Sanat, ahlaksızlığın meşrulaşmasına zemin olamaz.
Sanat, şiddeti ortadan kaldırmalıdır, yalnız o yapabilir bunu.
Her sanatçı başlangıçta amatördü.
Resimlerle dolu bir oda, düşüncelerle dolu bir odadır.
Güzel sanatlara olan ilgim arttı – gördükçe, daha çok görmek istedim.
Korkarım ki bir şeye yeteri kadar uzun bakarsan, bütün anlamını yitirir.
10-15 kişiye tavsiyelerini sordum. Sonunda bir bayan doğru soruyu sordu, “Evet, en çok neyi seviyorsun?”. İşte bu şekilde para resmetmeye başladım.
Sanat üretimi, özgürlüğün çığlığıdır.
Resim, kişiliğimin sonsuz süren bir dakikasıdır.
İnsanlar gizemi sever, benim resimlerimi de bu yüzden seviyorlar.
Bir deliyle benim aramda tek bir fark var. Deli aklının yerinde olduğunu sanır. Bense deli olduğumu biliyorum.
Bir sürrealist ile aramdaki tek fark benim sürrealist olmamdır.
Uyuşturucu kullanmıyorum, ben kendim uyuşturucuyum.
Efendim iyi ressam olmak çok kolaydır. Sadece iki şartı vardır. Birincisi İspanyol olmanız gerekir. İkincisi adınızın Salvador Dali olması gerekir.
Bir deliyle benim aramda tek bir fark var. Deli aklının yerinde olduğunu sanır. Bense deli olduğumu biliyorum.
Ben uyuşturucuyum; beni kullanın, sanrıya sebep olurum.
Bazı günler aşırı dozda tatminden geberip gideceğimi düşünüyorum.
Sürrealizm yıkıcıdır, ancak tek yaptığı, vizyonumuzu sınırlayan prangalardan kurtulmamızı sağlamaktır.
Kişiye benzemesi için portre yapmam, kişi resmettiğim portreye dönüşsün diye yaparım.
Çılgın olun.
Dünya daha korkunç bir hale geldikçe, sanat daha soyut hale geliyor.
Sanat, özgürlüğün kızıdır.
Sanat, özgürlük tarafından emzirildikçe büyür.
Sanat; gençliğe terbiye, yaşlılığa avuntu, yoksullara zenginlik ve zenginlere de süs verir.
Sanat; iyiyi, özgür olarak yaratan insanı, mükemmelliğe ulaştırma yoludur.
İnsanın kalbinin karanlığına ışık tutmak – işte sanatçının görevi budur.
Sanatçının yegane tasası mükemmeliyeti yakalamak olmalıdır; başkasının değil, kendi mükemmeliyetini.
Sanat; bir şey değildir, bir yoldur.
Doğanın bittiği yerde enfes sanat başlar.
Ruh özgürleştikçe, resim soyutlaşır.
Güzel sanat; kişinin elinin, aklının ve kalbinin birlikte hareket ettiği şeydir.
Hayal gücümü özgürce çizebilecek kadar sanatçıyım.
Kurallar ve modeler, dahiliği ve sanatı yok eder.
Bütün yalanlar içinde, sanat en az gerçekdışı olandır.
Fırçam ile vaaz edeceğim.
Sanat serine prens muamelesi yapın. Bırakın önce o konuşsun.
Sanatta, ancak yeteneğin değeri vardır.
Bir sanat eserinde sanatsal çıkarımlara bakarsınız, bu durumda kül tablası kusursuzdur. Kül tablası hem yaşamı hem ölümü barındırır.
Sanırım resimden her zaman korktum, gerçekten. En başından beri. Tüm resimlerim, ressamdan bağımsızdır. Tıpkı mekanik resim gibi.
Tek amacım sınırları keşfetmekti. Şu ana kadar bulamadım. Durdurulmak istedim ama kimse beni durdurmayacak.
Sanat akımları, dünyanın nereye gittiğini görmek için borsalar veya meclis oturumlarımdan çok daha iyi bir barometredir.
Rüyamda resim görüyorum ve daha sonra rüyamı resmediyorum.
Eğer içinizden bir ses resim yapamayacağını söylüyorsa, mutlaka resim yapın ve sesin kaybolduğunu göreceksiniz.
Sadece resim yaparken yaşadığımı hissediyorum.
Resimlerinin satmadığı gerçeğini değiştiremem. Ancak gün gelecek ve insanlar, resimlerimin, yapımında kullanılan boyalardan daha kıymetli olduğunu anlayacaklar.
Ekonomik kazanım için yağmur ormanlarını yoketmek, yemek pişirmek için bir Rönesans resmini yakmaya benzer.
Birçok ressamın bu kadar uzun yaşamasının sebebi her resmin yeni bir macera olmasıdır. Gördüğünüz gibi, onlar yeni ve heyecanlı birşey için hep ileriye bakarlar. İşin sırrı asla geriye bakmamaktır.
Modern sanatı anlamak zor değildir. Eğer duvara asılıysa bir resimdir, eğer çevresinde dolaşabiliyorsanız bir heykeldir.
Resim hayatımı tamamladı.
Kendi gerçeğimin resmini yapıyorum. Tek bildiğim, ihtiyacım olduğu için resim yaptığımdır. Aklımdan geçenleri olduğu gibi tuvale aktarırım.
Çiçeklerin resmini yapıyorum, böylece ölmeyecekler.
Sürrealist olduğumu düşündüler ama değildim. Rüyaları asla resmetmedim. Resmettiklerim benim kendi gerçeklerimdi.
Güzel bir resim, iyi bir arkadaş gibidir. Eşlik eder, rahatlatır ve ilham verir.
Çok hayal kurarım. Resim yapmadığım zaman aslında daha çok resmediyorum; bilinçaltımda.
Tek yapmanız gereken tüm kuralları çiğnemektir.
Resim yapmak, tekrar tekrar yaşamam gereken tuhaf bir mucize gibidir.
Mermere sıkışmış bir melek gördüm ve onu özgürlüğüne kavuşturuncaya dek mermeri oydum.
İyi resim heykele benzeyendir.
İnsan, resmi elleriyle değil, aklıyla yapar
Gerçek bir sanat eseri, yalnız ilahi olgunluğun gölgesidir.
Her izleyici farklı birşey algılayacaktır. Resmin, fotoğrafın ve sinemanın olayı budur.
Fotoğraf, resim eya şiir – bunlar benim uzantılarımdır, olayları algılayış biçimimdir; onlar benim iletişim şeklimdir.
Bir kadına sinirlendiğim zaman genelde harika birşey yaparım, onun korkunç bir resmini.
Diğer tüm görsellerin aksine fotoğraf bir oluşturma, imitasyon veya öznesinin bir yorumlaması değildir; onun bir izidir. Hiçbir resim veya çizim, fotoğraf kadar, öznesine ait değildir.
Genel manada sürrealistler ve resimdeki modern akım, savaş sonrası nükleer savaşın tehtidinde yaşayan dünyaya bir anahtar sundular. Sürrealistler, kübizm ve soyut resimdeki belirsizlikler ve anlam karmaşaları bana Şangay’da geçen çocukluk yıllarımı hatırlattı.
Sevdiğimi hatırladığım ilk resim, 6 yaşındayken Madrid’teki Prado Müzesi’nde gördüğüm ve Hieronymus Bosch tarafından yapılan “The Garden of Earthly Delights” eseridir. Hala Madrid’e ne zaman gitsem, kendimi bu eserin karşısında buluyorum.
Kelimelerin şiirleri, notaların müziği şekillendirmesi gibi ben de renklerle resmi şekillendiriyorum.
Bana göre hiçbir form soyut değildir, her zaman bir şeyin işaretidir. Bir insan, kuş ya da başka bir şey olabilir. Bana göre resim hiçbir zaman formun hatırına yapılmaz.
Anlamıyorum. Jack, oyları kazanmak için kaç para gerekiyorsa harcar ama güzel bir resim için 1000 dolar harcamaktan kaçınıyor.
Doğa, resim biliminin kökenini oluşturur.
Resim sanatı, özgün ve eşsiz bir dildir. Gerçekten ne resmettiğimi nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum.
Resim, evrenin sembolüdür. Kendi içinde, her parça birbiriyle bağlantılıdır. Tek bir kısmına bakarak, resmin tamamının ne ifade ettiğini anlayamayız. Muhtemelen evrende de buna benzer bir harmoni var ve biz sadece ufak bir kısmının tadına varabiliyoruz.
Hiçbir şey hakkında yapılmış iyi bir resim yoktur.
Hayal gücünün dünyası süslü değildir ve sağduyudan yoksundur.
Sanat bir karşı yazgıdır.
Bir sanatçı, başkalarını memnun etmeye çalışmayı bıraktığı zaman yaratıcılığını keşfeder.
Eğer ticarileşme; 30.000$ ödeme gücü olmayan bir çocuğun, üzerinde eserimin baskısı olan bir tişörtü alabilmesiyse, buna varım.
Resim, hissedilmeyen ama görülen bir şiirdir ve şiir ise hissedilen ama görülmeyen bir resimdir.
Bilimle sanat, mantıkla hayal gücü arasında denge geliştir.
Resim bir akıl işidir.
Bir ressam, resim yapmaya tuvali tamamen siyaha boyayarak başlamalıdır çünkü ışık vurana kadar, doğada herşey karanlıktır.
Ruhun elle birlikte çalışmadığı yerde, sanat olmaz.
Sanat ve aşk aynı şeydir: kendinizi olmadığınız hallerde görme süreci.
Bu dünyada ne yapabileceğimi soruyorsanız, bir sanatçı olarak cevabım: Yüksek sesle yaşamak için varım.
“Sanat, dünyadaki tek ciddi şeydir. Sanatçı ise asla ciddi olmayan tek kişi.”- Oscar Wilde
Her ne kadar bir paradoks gibi görünse de, hayat sanatı, sanatın hayatı taklit ettiğinden daha fazla taklit eder.
Yoğun duygular ile yapılmış her portre, modelin değil, ressamın portresidir.
Sanat, dünyanın en bilinen bireysel üslubudur.
Sanat, taklidin bittiği yerde başlar.
Bir ressama eserini anlamını veya bir şaire şiirinin anlamını sorabilirsiniz. Ancak bu amacı hüsrana uğratır. Bu cevaplar ancak bireysel arayış sonucu anlam kazanır.
Sanat, evden çıkmadan evden kaçmanın tek yoludur.
Yaratıcılık, hata yapmanıza izin vermenizdir. Sanat bu hataların hangilerinin korunacağını bilmektir.
Gerçekler yüzünden ölmemek için sanata sahibiz.
Sanat, hayatın gerçek vazifesidir.
Fotoğraf, bir sırrın sırrıdır. Size daha çok anlattıkça, daha az bilirsiniz.
Fotoğraf çekmek anlık bir reaksiyondur, resmetmek ise meditasyondur.
Duygulardan yoksun bir fotoğraf, şekersiz çikolatalı pastaya benzer. Kusacak gibi hissedersiniz.
Doğa, hayaletli bir evdir – ancak sanat – hayaletli olmaya çalışan bir evdir.
Hayatımı sanata verdiğimi söylemeyi sevmiyorum. Onun yerine sanat bana hayatımı verdi demeyi tercih ediyorum
Hayat, kimi zaman ruhunuzu yorar ve ezer, bu durumlarda sanat ruhunuzu güçlendirir.
Sanat, rahatsız olanı rahatlatıp, rahatı yerinde olanı rahatsız etmelidir.
Sanatı ve özgürlüğün şerefine içiyorum. Bu harika serüvenin hiçbir zaman bitmemesi dileğiyle…
Sanat, birşeyi yoktan var edip, satmaktır.
Modern resimler kadınlara benzer, eğer anlamaya çalışırsanız asla keyfine varamazsınız.
Yaşamı perili bir eve benzetirsek, sanat, gıcırdamayan tek merdiven basamağıdır.
Yeryüzü sanattır, fotoğrafçı ise şahittir.
Sanatçının görevi soru sormaktır, cevaplamak değil.
Sanatta, aynı aşkta olduğu gibi, iç güdü yeterlidir.
Resim, düşüncenin sessizliği ve müziğin görüntüsüdür.
Renk, ruhu derinden etkileyen bir güçtür.
Sanatta şart yoktur çünkü sanat özgürdür.
Her aptal resim yapabilir ama satabilmek akıllı olmak gerekir.
Sanat, kalbin edebiyatıdır.
Sanat, ya taklittir ya devrimdir.
Sanat doğadan çıkarılan bir soyuttur.
Sanat = bireyselliğin çılgınca arayışı.
Yaşamanın bir parçası olarak sanata merak duyuyorum, yaşamımı idame ettirmek için değil.
Renk bir zevk ve duygu işidir.
Bir resim, bir Tanrı’nın gölgesine sahip olduğu zaman tamamlanır.
Sanat eseri güzel olmak zorunda değildir. Anlamlı olmalıdır.
Bir tablonun zaman ve onarmalar yüzünden başına gelebilecek cilalara, pisliklere ve bütün namussuzluklara dayanacak güçte olması gerekir.
Bir manzara resmiyse içinde gezip dolaşmak, bir kadın resmiyse sırtını okşamak isteğini uyandıran tabloları severim. Bununla birlikte doğanın yansılamasının durması gerektiği bir nokta vardır.
Sanat, ruhunuz size seslenmesi ve sizin cevaplamanızdır.
Sanat, tanrı ile ressamın ortak eseridir ve sanatçı ne kadar az pay sahibiyse, o kadar iyidir.
Bir sanat eseri asla tamamlanmaz. Daha önceden sorulan bir soruyu cevaplar ve yeni bir soru sorar.
Sanat ve şiirde karakter herşeydir.
Düşünce ve deneyim asla bir merkezde buluşamaz, onlar ancak sanat ve eylem sayesinde birleştirilebilir.
Güç olduğunu gayet iyi biliyoruz; ama özel olanın yorumu ve işlenmesi sanatın asıl hayatıdır.
Sanatlar, yeryüzünün tuzudur; tuz yemeklere neyse, sanat da teknik için odur.
Ulusal sanat ve ulusal bilim yoktur, ikisi de tüm üstün ve yüksek değerler gibi, tüm dünyanın malıdır.
Bilim ve sanat bütün dünyanın malıdır, milletlerin sınırlarını tanımaz.
Sanat ne kadar uzun tanrım, hayat ne kadar kısa.
Hiçbir sanatçı kendi zamanının ötesinde değildir. O kendi zamanındadır, sadece diğerleri geriden gelmektedir.
Ya bir sanatçı olacağım, ya bir hiç!
Sanat, tıpkı ahlak gibi, bir noktada çizgiyi çekmekten ibarettir.
Sevdiğiniz şeyi resmedin ve mutlu ölün.
Resimler çoğu zaman suçsuzdur ve genelde işlemedikleri suçlar ile çerçevelenmişlerdir. Bazıları duvardaki delikleri kapattığı gibi bazıları ise hayatlarımızdaki delikleri kapatırlar. Bazıları cüzdanımızda delik açar, bazıları kalbimizde…
Suçlu bir bilinç, itiraf etmeye ihtiyaç duyar. Sanat eseri, bir itiraftır.
Dünya aydınlık olsaydı, sanat olmazdı.
Sanat, hem coşma, hem yadsıma işidir.
Sanat, ekmek peşinde koşarsa alçalır.
Sanat tesbit etmez, olacak olanı sezer.
Manevi kültürün tümü gibi, sanat da emekten doğar ve gelişir kuşkusuz.
Büyük Rus ressamı Brullof, bir defa talebesiden birinin eserini tashih etmişti, talebe bu tashih yüzünden, büsbütün değişen levhaya hayretle bakmış ve “Siz bir tek noktaya dokundunuz; fakat eser ne kadar değişti?” demiş. Brullof da şu cevabı vermiştir: “Sanat o küçük noktanın başladığı yerde başlar.”
Bir ülkede, akıl ve sanattan çok maddi servete kıymet verilirse bilinmelidir ki orada keseler şişmiş, kafalar boşalmıştır.
Sanat eserleri, bir medeniyeti sonraki nesillere anlatan şahidlerdir.
Sanat; ne bir oyun ne de bir eğlencedir, o ancak ruhun dışarıya vurarak, kendisini göstermesi ihtiyacıdır.
Sanat ne bir oyun, ne de bir eğlencedir. O, ancak ruhun dışarıya vurarak kendisinin göstermesi ihtiyacıdır.
Güzel sanatlar; insanın elinin, kafasının ve kalbinin birlikte çalıştığı şeylerdir.
Bir şeyler görürsün ve ne için diye sorarsın ben ise olmayanın hayalini kurar ve neden olmasın derim.
Sanat, doğaya eklenmiş insandır.
Bir an gelir verimli olabileceğiniz zamanın, on yıldan daha fazla olmadığını anlarsanız, gelecek gecenin yükümlülüğünü omuzlarınızda hisseder ve dünyayı, sanatın onda birine sığdırmak istersiniz.
Sanat, bizi Allah’a götüren köprüdür.
Bilim ve sanat uzun, ömür kısadır.
Sanatın vazifesi, tabiatı kopya etmek değil, tabiatı ifade etmektir.
Sanatın vazifesi, tabiatı kopya etmek değil, tabiatı ifade etmektir.
Bilim ve sanat, takdir edilmediği yerden göç eder.
Sanat, insanın doğa içerisinde sürüp gitmesidir.
Hayat hızlı, sanat yavaş, fırsat seyrek, tecrübe aldatıcı, yargı taraflıdır.
Sanatta tüm ortaklıklar, zararlıdır.
Uygulamadaki kusursuzluk, kuramdaki yetersizliği gidermez.
Sanat, gözlerimize inanamamıza yarar.
Güneşin çiçekleri renklendirmesi gibi, sanat da hayata renk verir.